24 Mayıs 2015 Pazar

HAYDARPAŞA'NIN ÇİLESİ BİTMEZ...

Haydarpaşa Garı'nı bu ülkede yaşayanların büyük bir bölümü kullanmıştır. Bir zamanlar Anadolu'dan İstanbul'a göç edenlerin ilk ayak bastıkları yerdi Haydarpaşa Garı. Tarihi boyunca sabotajlar, patlamalar ve yangınlar atlatan bu muhteşem yapı bence hak etmediği kadar mahzun. Kalabalıklara alışkın olan garda şimdilerde in cin top oynuyor. Her gün binlerce insanın transferini sağlayan banliyö trenleri ise GRAFİTİ severlerin uğrak yeri olmuş. Aslında çok şey yazmak istiyorum. Fakat konu özünden sapacak diye kaygım var. Bu yüzden fotoğraflarla size yaşadıklarımı anlatmaya çalışacağım.
1 Şubat 2012 yılında Marmaray ve hızlı tren projeleri kapsamında uykuya yatmış banliyö trenleri ve gar.
Jiletli teller ve bariyerlerle çevrilmiş etrafı trenlerin ve peronların. Kimseler girmesin diye.
Ancak geceleri boş durmayan GRAFİTİCİLER adeta döktürmüş.
Sanatçılar yapmış...













Vandallar ise kırmış emektarların orasını, burasını...



















Sanatçılar boyamaya devam etmiş bıkmadan, usanmadan...











                                                                                                                                                          İstanbul asla ölmez. Bundan kimsenin kuşkusu olmamalı. Tüm hoyratlıklara rağmen dimdik ayakta duran ve durmaya devam edecek olan bu kente hak ettiği değeri verelim lütfen.





Zaten hayat dediğiniz nedir ki...
Kazanma...
Kaybetme...
Yaşa.











Milyonlarca kişiye hizmet veren gişeler ve turnikeler şimdilerde mahzun.
1908 yılında hizmet vermeye başlayan Haydarpaşa Garı ise sanat etkinliklerine ve küçük misafirlere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Başına bir iş gelmeden son bir kez görün derim.













Rahmetlinin güzel sözleriyle son noktayı koymak istiyorum.













Işığımın yettiği kadar...
Minnetle.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder