7 Nisan 2012 Cumartesi

ORNİTOLOG MU OLSAM?

Malum ülkemiz kuşların göç yolu üzerinde bulunuyor. Bu yüzden de eğer ilginiz varsa bu aralar gökyüzünde kümeler halinde göç eden kuşlara rastlamak işten bile değil. Her yıl tekrar eden bu görsel şöleni izlemek için çoğu meraklı bu işe ciddi mesai harcıyor. Ben göç yolu üzerinde bulunan orman köyünde yaşadığım için özel çaba sarf etmeden bu göçlere tanık oluyorum. Mart ayında 3 önemli göçe tanık oldum. Bunlardan bir tanesini de paylaşmak istedim. Kızımla dolaşırken İstanbul Boğazı'nda Rusya'dan göç eden bir kuğu ailesine rast geldik. Genellikle havada görmeye alışık olduğumuz kanatlıları bir anda önümüzde görünce açıkçası sürpriz oldu.
Daha önce de kuğu görmeme rağmen nasıl bu kadar kıyıya yakın olduklarını merak edip, araştırmaya başladım. Bir süre sonra gördüm ki insanlar tarafından besleniyorlar...
Geniş kanatlarıyla iyi uçan, perdeli ayaklarıyla da iyi yüzen kuğular göç eden hayvanlar sınıfında yer alıyor. Suya dalmadan da uzun boyunları sayesinde sığ sularda besin arama özelliğine sahipler.

İşin doğrusunu söylemek gerekirse ben bir kuş fotoğrafçısı değilim. Bu işi yapanlara da saygım var. Benimki tamamen tesadüfi. Doğrusu çok dolaşmamın ödülü. Neyse biz dönelim kuğulara. Erişkin oldukları zaman boyları 1,5-2 metre,  kanat açıklığı ise 3 metreyi bulan kuğuların 9 kadar çeşidi bulunuyor. Ben bu gidişle "ORNİTOLOG" yani kuş bilimci olurum herhalde.
Erişkinler siyah uçları olan turuncu gagaları ve siyah yüz çıkıntıları haricinde tamamen beyaz. Ergeni ise fotoğrafta görüldüğü gibi gri-kahverengi.
Boynunu "S" biçimine sokan, bu zarif kuşları fotoğraflamaktan mutlu oldum. 100-150 yıl yaşadıkları belirtilen yabani kuğuların insanlarla bu kadar burun buruna olması da beni gerçekten hayrete düşürdü.

Göçmen olan bu hayvanlar acaba insanlar tarafından beslendikleri için yaşamalarına burada mı devam edecek? Bu sorunun cevabını ilerleyen zamanlarda göreceğiz. 8 kuğudan oluşan bu aileyi takip edip sizleri de bilgilendireceğim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder