19 Ekim 2015 Pazartesi

MANTAR, RUS RULETİNDEN DAHA MI TEHLİKELİ ?

Bu yazının fotoğraflarını çekmek için sonbaharı bekledim. Sonbaharın gelmesi ve yağmurlarla birlikte mantar sezonu da başlamış oldu. Ekim ayında başladığım fotoğraflama maceram tam 3 ay sürdü. Hassas bir iş olduğu için de, hem dolaştım, hem de okuyup araştırdım. Burada ukalalık yapıp bilmiş, bilmiş öneriler yerine yaşadıklarımı ve bazı önemli uyarıları yapmak istedim.
Ormanlık alanlarda "ölüm meleği"nden tutun da "imparator"a kadar onlarca çeşidini bulmak mümkün. Ne yazık ki zehirli mantarları tanımanın pratik bir yolu olmadığı için de birçok mantar zehirlenmesi ölümle sonuçlanabiliyor.
Konunun uzmanları mantar zehirlenmeleri ile ilgili olarak şu yorumu yapıyor:
"Mantar, Rus ruletinden daha tehlikeli. Rus ruletinde 6'da 1 ölme şansı var, mantarda ise 6'da 5..."
Geçtiğimiz günlerde gazeteci Tayfun Talipoğlu Burdur'da yol kenarında köylülerin sattığı mantardan yemiş, ardından da mantar zehirlenmesi teşhisiyle hastanelik olmuştu. Bu da şunu gösteriyor, mantar cahil-okumuş ayrımı yapmaz.
Açıkçası benim yabani mantarlarla tanışmamın 12 yıllık bir mazisi var. Bunun 7-8 yılı gözlemek ve araştırmakla geçti (halende araştırmaya devam ediyorum. Ne yazık ki  ülkemizde bu konuda yazılmış çok fazla kaynak yok.) Son 4 yıldır da hem topluyorum, hem de yiyorum. Bana ilk müjdeyi bahçemdeki çayır mantarları veriyor.

 Peki hangisi yenilir Evet  gerçekten kocaman bir soru işareti. Örneğin, benim yaşadığım bölgede bulunan ve yenilen mantar türleri, başka bir bölgede yenilmiyor. Yine uzmanlardan edindiğim bilgilere göre, bazı mantar türleri var ki zehirli olmasına rağmen etkisini kısa sürede göstermiyor. Ancak, böbreklerde büyük tahribata yol açıyor. Mantarları tanımak kadar, pişirmek ve saklamak da ayrı bir tecrübe gerektiriyor. Yanlış bir şey yapmamak adına ben burada kulaktan dolma bilgilerimi paylaşmak yerine, bu konuda bilgi sahibi kişilerin görüşlerinden alıntıları aktaracağım. Belki ilerleyen yıllarda daha kapsamlı ve aydınlatıcı bir yazı yazarım. O zaman da nasıl toplanır, nasıl saklanır, yemeği nasıl yapılırı anlatırım.



Söbelen mantarı.Yenebilen türlerden.

 Şemsiye mantarı.
Bu da şemsiye mantarının büyümüş hali. Bu kadar büyüğünü açıkçası görmemiştim. Yetişkin bir insan eliyle orantı yapmak istedim. Hiç bir ekonomik değeri yok. Sonbaharda ormanlık alanlarda sıkça rastlamak mümkün. Köydeki komşularım yiyor. Ben henüz yemedim...
Boletus mantarı.
Bizim köyde "KIKIRDAK" deniliyor.
Bazı bölgelerde Ayı, bazı yörelerde ise Çörek mantarı olarak bilinen bu mantar oldukça lezzetli. Ekonomik getirisi olan bu türe İtalyanlar "PORÇİNİ" diyor. Çok lezzetli olan bu mantar doğada çıkmaya başlayınca köylünün yüzü gülüyor. Tüccar köylere gelip, köylünün topladığı mantarları önce sınıflandırıyor. Sonra da işine yarayanları belirlediği fiyattan alıp hemen fabrikalara götürüyor. Bildiğim kadarıyla da ihraç ediliyor.
Kurt girmiş Porçini.
Bu mantara dikkatli bakınca kurtlar tarafından tırtıklandığını göreceksiniz. "Mantara kurt girdiyse o öldürmez" Mantarla tanıştığım zaman öğrendiğim ilk şey bu olmuştu.
Hayır kesinlikle böyle bir şey yok. Bu türden şeylere sakın aldanmayın.
Hayvanlar ile insanların biyolojisi farklı olduğu için insanı öldüren bir mantar hayvanlara bir şey yapmayabiliyor. İnsanlar için en tehlikeli mantar olan ve zehirlenmelerin yüzde 95'inden sorumlu olan AMANİTA PHALLOİDES (halk arasında ölüm meleği, köy göçüren, evcik kıran da deniliyor) mantarını bazı tavşanlar severek yiyor ve zehirlenmiyor.
Bu mantar 1994 yılının kasım ayında İstanbul'da seri zehirlenmelere yol açmış ve 20'den fazla insanın ölümüne yol açmıştı.

Sığır dili mantarı.
Bu da yenilebilen türlerden. Ben şu ana kadar yemedim.
Borazan mantarı
Borazan mantarı. 
Ekonomik değeri olan bir mantar. Fakat ben ne topladım ne de yedim.
Keçi sakalı. Nadir bulunan bir tür.
Geyik mantarı. Yenilen bir tür.
Bundan sonrası artık"köy mü göçürür", "ölüm meleğimi" dir bilmiyorum. Ben yalnızca fotoğraflarını çektim. Bu isimleri ben koymadım hepsi halk arasında kullanılan isimler.





Calbovis



Ağaç mantarı





Lactarius deterrimus
İstanbul'a kar yağdığında en son bu fotoğrafı çektim. Karda mantar olmaz sanıyordum. Yanılmışım.
Her canlı gibi mantarlar da ölür...
Hava sıcaksa mantar çok çabuk bozuluyor. Özellikle lodosta.
Yazımın başında belirttiğim ibareyi tekrarlamak istiyorum.
"Mantar, Rus ruletinden daha tehlikeli. Rus ruletinde 6'da 1 ölme şansı var, mantarda ise 6'da 5..."
Bazı mantarların hiç şakası yok. Kesinlikle öldürüyor. Bu yüzden kulaktan dolma bilgilerle mantarları tanımaya çalışmayın. 

Bilmediğiniz mantarı kesinlikle yemeyin.

Eğer bu mantarları tanıyan varsa ve halk arasındaki isimlerini de benimle paylaşan olursa sevinirim.
Not- Mantarlarla ilgili yazımı hazırlarken Orman Genel Müdürlüğü'nün Sitesinden Yararlandım. Teşekkürler.


"ışığımın yettiği kadar" ...
minnetle.


4 yorum:

  1. Ülkede mantar işini en iyi bilen kişi olan Jilber Barutçiyan, Belgrad Ormanı'nda, POlenezköy'de ve Şile'de mantar gezileri düzenliyor. Biz bu yıl Belgrad'dakinin bitişine yetiştik:( SEpetler dolusu toplamışlardı ve mangallarını yakıpmis gibi pişirdiler. Belki sizin de katılma şansınız olur bu gezilerden birine...

    YanıtlaSil
  2. mantara basmak, mantara yan basmak buradan gelse gerek. bir de mantara bağlamak var.

    YanıtlaSil
  3. Bahçemizde bir kaç tane mantar çıkmış. Üzeri beyaz, kökü de beyaz. Alt kısmı kahverengi. Yenen bir mantara benziyor fakat biz anlamadığımızdan sadece bakıyoruz.

    YanıtlaSil
  4. Sayın Yolcu, ben mantar uzmanı değilim. Merakımdan araştırıp insanları bilgilendirmeye çalıştım. Bildiğim kadarıyla özellikle bu mevsimde bahçelerde çokça mantar çıkar. Ancak bu türden mantarların yenilmediğini biliyorum.

    YanıtlaSil